Migren Atakları ile Yediğimiz Besinler Arasında Bir İlişki Var Mı?
Migren; nörolojik, gastrointestinal ve otonom değişikliklerinin çeşitli kombinasyonlarda eşlik ettiği, hastanın günlük yaşamını etkileyen bir baş ağrısı tipidir. Migren tek bir semptom ya da birkaç semptomdan oluşan ve tek bir yerde olan bir sorun değildir, her zaman aynı şekilde oluşmaz. Aralıklı ve ilerleyici de olabilir.
Ülkemizde her 6-7 kişiden 1’i migren hastasıdır. Bizler de sizlere alışkanlıklarınızda küçük değişikliklerle migren ataklarınızı önleyebileceğinizi göstermek istedik. Keyifli okumalar…
Araştırmalara göre migren ve beslenme arasında karmaşık bir ilişki vardır. Besinler içerdikleri bazı maddelerin vazokonstriktör veya vazodilatör etki yapmasıyla sinir yollarını etkileyerek ağrı oluşturabilmektedir. Migrene ilişkin akut veya önleyici tedaviler olmasına karşın hastaların tedavisinde beslenmenin önemli bir yeri vardır.
Yapılan çalışmalarda en az bir beslenme kaynaklı tetikleyici tespit edilmiş; başlıca öğün atlama, kafein, süt ürünleri, alkollü içecekler, fermantasyona uğratılmış besinler, çikolatanın vs. migren tetikleyici etkisinin olabileceği görülmüştür. Genel olarak açlık önemli bir tetikleyici olarak yer almakta, alkol alımının etkisi de özellikle gençlerde öne çıkmaktadır. Tiramin, feniletilamin ve histaminin baş ağrısını tetikleyici mekanizmalarda rol oynadığı düşünüldüğü için de bu kimyasalları içeren peynir, çikolata ve kırmızı şarap gibi besinler önemli tetikleyiciler olarak karşımıza çıkmaktadır.
Alkol
Alkollü içeceklerin baş ağrısı tetikleyici özelliğinin bilinmesiyle birlikte hangi tip içkinin içildiğinin de ağrı gelişiminde önemli olduğu belirtilmektedir. Alkollü içecekler içinde migren tetikleyicisi olarak özellikle kırmızı şarap gösterilmekte ve etkisinin fenolik flavonoid radikaller ve tannin ile ilişkili olabileceği düşünülmektedir.
Çikolata
Çikolatanın içerisindeki teobromin, kafein ve feniletilamin gibi biyojenik aminler sebebiyle migren tetikleyicisi olduğu düşünülmektedir. Yapılan bir çalışmada baş ağrısı tetikleyicileri sorulduğunda hastaların %20’si çikolatayı göstermişlerdir.
Peynir
Etkisini özellikle biyolojik aminlerden olan tiramin ile göstermektedir.
Kafein
Kafein; çikolata, çay, kahve ve kola gibi besinlerde yaygın olarak bulunmaktadır. Vazokonstrüksiyon ve uyarıcı nörotransmitterlerin serbest bırakılmasını sağlamakta, beyin ve damar içindeki uyarıcı adenozin reseptörlerinin ve inhibitörlerinin blokajı aracılığıyla etkisini göstermektedir.
Açlık
Migrenin tetikleyicileri arasında öğün atlama ya da açlık da yetişkinlerde sıklıkla karşılaşılan sorunlardandır. Açlıkla birlikte oluşan hipoglisemi durumunun migreni tetiklemede etkili olduğu düşünülmektedir. Daha sık ve azar azar beslenme, ara öğün atıştırmalıkları tüketme glikoz seviyelerini düzenli tutacağından baş ağrısını önlemede bir strateji olarak öne sürülmüştür.
Son çalışmalarda işlevsel besinlerin migrenin önlenmesi ve tedavisinde etkili olabileceği düşünülmektedir. Bu konuda yapılan çalışma sayısı sınırlı olmakla birlikte magnezyum, riboflavin(B2 vit), koenzim Q, öksürük otu ve kasımpatının (krizantem) olumlu etkilerinden bahsedilmektedir. Magnezyum ve kasımpatının serotonin reseptör aktivitesini etkilemesi; koenzim Q ve riboflavinin oksidatif metabolizma üzerindeki etkisi ve öksürük otunun ise anti-enflamatuvar etki göstermesi yoluyla migren gelişimini önlemede önemli rol oynadıkları belirtilmiştir.
Kaynak: Migren ve Beslenme İlişkisi The Relationship between Migraine and Nutrition
Ayçıl Özturan, Nevin Şanlıer, Özlem Coşkun Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi, Beslenme ve Diyetetik Bölümü, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Nöroloji Anabilim Dalı
ZEYNEP KARAKUŞ 3.SINIF TIP ÖĞRENCİSİ
‘If you spend too much time thinking about a thing, you’ll never get it done. Make at least one definite move daily toward your goal.’-Bruce Lee
0 yorum